Ana gayrimenkulün yönetim planında dükkanların önü kullanımı kime aittir ile ilgili bir madde yok ise, kat mülkiyeti kanunu 4. maddesinde bahsedildiği gibi, kapıcı, kaloriferci daireleri, ortak garajlar, sığınaklar, asansörler, su depoları, sosyal tesisler, merdivenler, dış cepheler, çatılar, binanın bahçeleri gibi yerler ortak alan içerisinde bulunmaktadır.

Bu nedenle her hangi bir bağımsız bölüm sahibi, bu ortak alanlarda kendi menfaati için kullanamaz. Bu alanlar bütün kat maliklerinin ortak kullanıma tahsis edilmiş olup kat malikleri arsa payı oranında ortak alanlardan faydalanmalıdır.

Bina ve sitelerde bulunan dükkanların önüne koyulan masalarla ilgili olarak öncelikle yönetim planına bakılması gerekmektedir. Yönetim planında bu alanın hangi amaçla kullanıma sunulduğu belirlenmiştir. Yönetim planında dükkan önlerinin özel bir amaca tahsil edilmemesi halinde, dükkan önü ortak alan kapsamında değerlendirilecektir. Bu halde bütün kat maliklerinin ve dükkan sahibinin bu alan üzerinde kullanım hakkı bulunmaktadır. Aksine düzenleme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında ortak alandan yararlanma hakkına sahiptir.

Kat maliklerinin alacağı bir karar ile dükkan önündeki yerler kullanımına izin verilebilir. Dükkan önünün, dükkan sahibine tahsis edildiğine ilişkin bir düzenleme olmadığı süre dükkan sahipleri, ortak alanları diğer kat maliklerinin kullanımını kısıtlayacak şekilde kapatamazlar, masa, sandalye gibi ekleme yapamazlar. Aksi halde her bir kat maliki dava açarak mahkemeden ortak alana müdahalenin önlenmesini talep edebilir.

Bu hususla yüksek mahkemenin aşağıda sunmuş olduğumuz kararı emsal teşkil etmektedir.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 21.01.2013 tarihli ve 2012/14566 E., 2013/544 K. sayılı kararı

Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu anataşınmazda dükkan maliki olduğunu, davalı tarafından kiralanan A blok 15 numaralı bağımsız bölümün önündeki ortak alana etrafını sınırlamak, gölgelik yapmak, masa ve sandalye koymak sureti ile müdahale edildiğini, davalının müdahalesinin men-i ile taşınmazın projesine uygun eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davacının davasının TMK'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanması niteliğinde olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Dosya içindeki belgelerden ve özellikle yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden, davalının kiraladığı 7, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerin önündeki ortak alana ait 50,6 m²'lik kısmını aliminyum korkuluk ile çevrilerek müstakilen kullanıldığı saptandığına ve bir kimsenin yasanın kendisine verdiği yetki ve hakka dayanarak bir şeye razı olup olmamasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kabul edilemeyeceğine göre mahkemece sözkonusu ortak alana müdahalenin önlenmesi ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.